Gebelikte Diyet, Sağlıklı Beslenme


Gebelikte diyet yapılabilir miHamilelikte kilo almamak için neler yapılmalıdırHamilelikte dengeli beslenme nasıl olmalıdır

Gebelikte diyet yapılabilir mi? Hiç şüphesiz gebelik, kadınların hayatları boyunca yaşayabileceği belki de en önemli ve tek özel süreçtir. Öylesine özeldir ki hayatındaki başka hiç bir şeye benzemez. Hayatın bu en ehemmiyetli evresinin elbette ki çok zorlu bir de süreci vardır.
Bu zaman zarfında kadın, kendine ve bebeğine iyi bakmakla yükümlüdür. Hayatının hiç bir döneminde mesele olmaktan çıkmayan kilo problemi, gebelik sürecinde de kadına ekstra etki eden problemlerden bir tanesidir. Hal böyle olunca da gebelikte diyet nasıl yapılabilir sorusu gün yüzüne çıkmaktadır. Her hamile kadın az veyahut çok kesinlikle kilo alır. Kilo alımı ise her normal kadında olduğu gibi her gebe kadında da çok farklıdır. Zira herkesin kendine has bir metabolizması, genetiği, hayat tarzı, hayat temposu, fiziksel özellikleri bulunmaktadır.
Bütün bu farklılıklara bir de gebelik yaşı, gebeliğin rizikolu olup olmadığı, bebeğin büyüme hızı gibi faktörler ilave edince bir gebe kadın için kilo alıp verme vaziyeti oldukça spesifik bir hale gelmektedir. Dolayısıyla gebelik her kadın için bambaşka bir tecrübe haline gelmektedir. Hem de aynı kadın için değişik gebelikleri dahi bambaşka özellikler içerebilir. 
Gebelikte kadınların kilo alım vaziyetleri çok çeşitlidir. Genellikle hamile kadınlar, gebeliklerinin ilk haftalarında çok hızlı şekilde kilo alırlar, daha sonraki haftalarda kilo alım hızları yavaşlar. Kimi gebeler de hamileliklerinin ilk aylarda bulantı yakıntılarından dolayı az veyahut hiç kilo almayabilir ve hem de kilo bile verebilirler. Bir takım gebeler de gebelikleri süresince hızlı bir şekilde kilo alabilirler. Ne şekilde olursa olsun değişmeyen şey gebe kadınların kesinlikle kilo aldığıdır. Ve bu vaziyet kadınlarda başlı başına bir problem olabilmektedir. Hayatı süresince kilo almamak ve kilo vermek için perhiz yapan, beslenmesine dikkat eden, spor yapan, çeşitli kilo verdirici metotlara müracaat eden gebe kadının yaptığı bütün çabalar bir anda suya düşer. Fakat gebe kadın şunu unutmamalıdır ki bir ferdi dünyaya getirmenin verdiği mutluluk, gurur her şeye değerdir. Bu, gebelikte canı ne isterse yemeli, istediği kadar kilo almalı manasına elbette ki gelmez. Fakat bir insanın en özgür olduğu, en doyasıya yaşaması şart olan süreç hiç kuşkusuz ki gebeliktir. Gebeliği bir takım sınırlar içinde tutmak sıhhatli bir bebek ve doğum için çok ehemmiyetlidir. Ancak hamilelikte kilo almamak için diyet yapmak gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır.  
Hamilelikte kilo almamak için diyet yapmak hiçbir doktor ya da insan tarafından önerilmez. Diyetin kelime manası gereği insanın forma girmesi, fazla kilolarını vermesi ya da mevcut ideal kilosunu devam ettirmesi durumu gebeler için geçerli değildir. Fakat gebe bir kadın kendi diyet kavramını kendisi oluşturabilir. Gebelikte diyet denince akla illa ki normal manasıyla kilo vermek gelmemelidir. Gebeler de kendilerine ait bir beslenme düzeni oluşturabilir ve gebelikte diyet yapmadan kendi düzenlerine uyum sağlayabilir. Bu beslenme düzeni başka bir deyişle diyetin ilk emeli gebe olan kadının aşırı kilo almasını engellemek, düzenli ve yavaş şekilde gerektiği kadar kilo almasını sağlamak olmalıdır. Hamilelikte beslenme şekli hiçbir zaman besin çeşitlerinden kaçınmak olmamalıdır. Gebelikte diyet, yani beslenme her şeyden gerektiği kadar yemek şeklinde olmalıdır. Zira hamile bir kadına hiçbir şeyi yasaklayamazsınız. Gebelik durumu dolayısıyla normalde yemediği bir şeyi yemek isteyebilir. Bu aş erme özelliği gebe kadında salgıladıkları prolaktin, progesteron hormonlarından ileri gelmektedir. Bunun dışında halk arasında da gebe bir kadının canının istediği bir şeyi yemediğinde bebeğinin sıhhatsiz, bir tarafının eksik doğacağı hurafesi oldukça yaygındır. Bunun netlikle ilmi bir yanı olmamakla beraber bu, halk arasında gebelerin beslenme ile ilgili en özgür kişiler olduklarına işaret eden mizahi bir görüştür. 
Gebelikte diyet olmamasına karşın hamileliğin ilk aylarında kilo verme durumu da görülebilen bir durumdur. Hamilelikte yükselen bazı hormonlar gereği gebe kadında mide bulantıları, mide yanmaları yakıntılarından dolayı hamile kadın düzenli beslenemez ve neticesinde zayıflar. Bu bulantı yakıntıları bazen gebeliğin ilk aylarında biter bazen ise doğuma kadar devam edebilir. Buna bağlı olarak gebe kadın gebeliğin nihayetinde çok az kilo almış olabilir. Lakin bu istenen bir vaziyet değildir zira bebeğin 40 hafta süresince düzenli kilo alması ve gelişmesi gereklidir. Gebe kadın karnında taşıdığı bebeğini aralarında olan bir göbek bağı yardımıyla besler. Bu göbek bağı ile bebek, annenin yediği her besinin kana geçmiş şekliyle kan ile beslenir. Dolayısıyla bebek, gelişimi için ihtiyaç duyulan her türlü vitamin, mineral, protein, karbonhidrat, yağ gibi besin gruplarını kan aracılığı ile alır. 
Sıhhatli bir şekilde ilerleyen gebelikte kadınlar 9 ila 13 kilo arasında kilo almalıdır. Bunun altında ya da üstündeki değerler hem anne hem bebek için riziko oluşturabilecek değerlerdir. 9 kilonun altında kilo alan anne adayları çeşitli nedenlerden dolayı iyi beslenememiş ve dolayısıyla bebeğini de iyi besleyememiş olabilirler. 13 kilonun üstünde kilo alan gebe kadınlarda ise hem doğum olayı zor bir hal alır hem de bebeğin fazla kilo almasına kapı aralamaktadır. Ayrı olarak fazla kilo alan anne adayları doğumdan sonra bu kiloları vermekte güçlük çekebilirler. Doğum sonrası çöküntüsünü de düşününce alınan ve kolaylıkla verilemeyen fazla kilolar anneler için tam bir karabasana dönüşebilir. Dolayısıyla kolay doğum yapmak, doğum sonrası bebeğine daha kolay bakabilmek ve kendi psikolojisi açısından ideal kilo almak her gebenin emeli olmalıdır. Bunun yanı sıra fazla kilolu doğan bebeklerin ileride şeker, tansiyon, kalp, obezite hastalıklarına yakalanma riskleri artmaktadır. 
Genelde hamilelik sürecinde alınan kiloların takriben 4-5 kilosu doğumdan hemen sonra gider. Bu 4-5 kilo; bebeğin kilosu, suyu, annenin vücudundaki ödemdir. Gebeliğinde vasati 10 kilo alan bir anne için bu sayı aldığı kiloların sayısının yalnızca yarısıdır. Dolayısıyla doğumdan sonra da anne, beslenme düzenine yani diyetine dikkat etmek zorundadır. Bunu yaparken elbette ki lohusa olduğu ve bebeğini emzirdiği unutulmamalıdır. Aldığı kiloları çok hızlı vermeye çalışan anne, doğum sırasında kaybettiği enerjiyi geri alamaz, bebeğini randımanlı bir şekilde emziremez, günlük temposunu idame ettiremez. Dolayısıyla anne sıhhatini kaybederse bebek de onun kadar bundan etkilenir. Doğum sonrasında annenin yapacağı en tesirli kilo verme metodu emzirmedir. İlmi olarak da emzirmenin enerji yaktırdığı, kalori kaybettirdiği dolayısıyla zayıflattığı bilinmektedir. Emziren bir anne günde 500- 1000 ml süt vermektedir. Emzirirken anne, verdiği her 1 ml süt için 3 kalori enerji harcar. Dolayısıyla emziren anne günde en az 1500 kalorilik enerji sarf eder. Bu da takriben 140 dakika orta tempoda yürüyüşe eşit gelmektedir. Başka bir deyişle emziren anne hiç spor yapmasa dahi günde 1500 kalori harcar. Dolayısıyla bu da onun aldığı kiloları düzenli olarak verebilmesi manasına gelmektedir. Fakat bu, annenin hiç spor yapmayacağı manasına ise hiç gelmez. Doğumdan sonra anne normal doğum yaptıysa 1-2 hafta içinde, sezaryen doğum yaptıysa 1 ay içinde yavaş tempoda spor yapmaya başlayabilir. Yalnızca doğum yapan kadınlar için değil bütün insanlar için yapılması koşul olan spor sayesinde anne hem psikolojik olarak lohusalıktan kurtulur hem de bebeğine daha randımanlı şekilde bakabilir. 
Rizikolu gebeliklerin dışında her gebe spor yapabilir. Gebelikte elbette ki ağır kondisyon sporları önerilmez. Hafif tempoda yürüyüş, yeniden hafif tempoda yüzme gebelikte yapılabilecek sporlardandır. Gebelikte düzenli yapılan spor, kilo alımını yavaşlatır ve bu arada doğuma yardımcı olur. Gebelikte spor ile beraber dengeli beslenme ile aşırı kilo alımı engellenir. Gebelikte beslenmede ehemmiyetli olan şey kaliteli besinler tüketmektir. Söz gelişi protein grubundan yumurta, süt, yoğurt, peynir, kırmızı et, beyaz et gebeler tarafından düzenli tüketilmelidir. Sebze grubundan ise havuç, domates, kabak, yeşillik, kereviz, pırasa, taze fasulye, barbunya gibi besinler kaliteli yiyeceklerdir. Her insan için olduğu gibi gebe kadınlar için de karbonhidrat hudutlu tüketilmesi şart olan besin grubudur. Gereksiz hamur işleri, ekmek, kızartmalar,şekerli gıdalar,  yağlar yalnızca gebelikte gereksiz kilo alımına yol açar. Ayrı olarak bu besin grupları çok tüketildiğinde gebelikte tehlikeli olan diyabete kapı aralayabilir ve hem çocuğun hem de bireyin sağlığı tehlikeye atılmış olabilir.



Bu yazıyı beğendiniz mi?

Yeni yazılar e-mail adresinize gelsin!

Takip Edin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder